Başkan von der Leyen'in ABD Başkanı Biden ile yaptığı açıklama

Sayın Başkan, sevgili Joe,

Bu hafta Brüksel'deki NATO Zirvesi'nde, G7'de ve Avrupa Konseyimizde bulunmanız dünyaya çok güçlü bir mesaj gönderiyor: Transatlantik ortaklık her zamankinden daha güçlü ve birlik içinde. Ve Rusya'nın acımasız savaşına karşı durmaya kararlıyız. Bu savaş Putin için stratejik bir başarısızlık olacak.

Rusya'ya yönelik ardışık dört yaptırım dalgası üzerindeki işbirliğimiz olağanüstü ve istisnai olmuştur. Yaptırımlar şimdi Rus sisteminin derinliklerine doğru ilerliyor ve Putin'in bu acımasız savaşı finanse etmek için kullandığı kaynakları tüketiyor. Yaptırımlar konusundaki çalışmalarımız da birlikte hareket ettiğimizde daha güçlü olduğumuzu ve gerçekten bir fark yaratabileceğimizi gösteriyor. Ve işbirliğimizi Ukrayna'ya insani yardım ve güvenlik yardımı; enerji; demokrasilerimize yönelik tehditlerle mücadele; AB-ABD işbirliğinde veri koruma ve mahremiyet dahil olmak üzere çözüm bekleyen sorunları çözme konularında birçok stratejik yolla güçlendirmeye devam ediyoruz. Düzensizlikle karşı karşıya olan bir dünyada, transatlantik birliğimiz, vatandaşlarımızın inandığı temel değerleri ve kuralları destekliyor.

Öncelikle mülteciler konusuna değinmek istiyorum. Şimdiye kadar yaklaşık üç buçuk milyon insan Ukrayna'yı terk etti. Bunların yarısı çocuk. Her iki mülteciden biri çocuk. Ve rakamlar yükselmeye devam edecek. Bu nedenle, ister Ukrayna'da ister komşu ülkelerde olsun, çatışma nedeniyle yerinden edilenlere destek sağlamak için birlikte büyük kaynaklar seferber ediyoruz. Daha bu hafta mesela Avrupa Birliği'nin bu amaçla.4 milyar Euro’dan fazla bir bütçe ayıracağını duyurmuştum. Ve daha fazlası da gelecek. Bu destek, Ukrayna ve vatandaşlarına güçlü desteğimizi gösteriyor. Ve ayrıca Avrupa’nın Amerikan halkına göstermiş oldukları sarsılmaz destek için ne kadar minnettar olduğunu söylemek istiyorum.

Bu destek aynı zamanda Avrupa'nın enerji güvenliğini ve Rus fosil yakıtlarından bağımsızlığını güçlendirmeye kadar uzanıyor. Bildiğiniz gibi, Rus fosil yakıtlarına olan bu bağımlılığı azaltmayı ve ondan kurtulmayı hedefliyoruz. Ve bu, elbette, her şeyden önce, yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımla değil, aynı zamanda LNG sevkiyatı da dahil olmak üzere ek gaz tedarikleriyle de başarılabilir. Bu yüzden Avrupalılar olarak Rusya'dan uzaklaşıp güvendiğimiz, dostumuz ve güvenilir tedarikçilere doğru çeşitlenmek istiyoruz. Bu nedenle, ABD'nin bu yıl Avrupa Birliği'ne en az 15 milyar metreküp ek LNG sağlama taahhüdü, bu yönde atılan büyük bir adımdır. Çünkü bu, şu anda Rusya'dan aldığımız LNG gazının yerini alacak. Ve ileriye bakıldığında, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa, 2030 yılına kadar en az 50 milyar metreküp Amerikan LNG gazı için istikrarlı talep ve arz sağlayacak. Ve buna bakarsak, bu miktar, yılda 50 bcm, yani bugün Avrupa’ya gelen Rus gazının üçte birine denk geliyor. Bu nedenle, şimdi Rus gazından uzaklaşarak dostlarımıza ve ortaklarımıza ve güvenilir tedarikçilerimize doğru çeşitlendirme yapma yolundayız. Sadece önümüzdeki kış için değil, önümüzdeki yıllar için de erzaklarımızı güvence altına almamız gerekiyor. Ve bu adım çok önemli ve büyük bir başlangıç ​​noktasıdır.

Ortaklığımız, bu savaşta bizi ayakta tutmayı, Rus fosil yakıtlarından bağımsızlığımız konusunda çalışmayı amaçlıyor. Ancak aynı zamanda iklim tarafsızlığı ile daha yeşil bir gelecek inşa etmeye de odaklanıyor. Enerji yoğun sektörümüzle de birlikte çalışacağız. Ve iyi haber şu ki, bugün gaz için kullandığımız altyapı gelecekte temiz hidrojen için de kullanılabilir. Dolayısıyla şu anda yaptığımız bu yatırım aynı zamanda ekonomimizi karbondan arındırma yatırımıdır. İşbirliği demokrasilerimizin gücünü gösteriyor. Dünyada demokrasileri, hukukun üstünlüğünü ve medya özgürlüğünü güçlendirmek için ilgili eylemlerimizi hızlandırmamızı özellikle memnuniyetle karşılıyorum.

Ayrıca kendi demokrasilerimizi değişen dünyaya adapte etmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu, özellikle kişisel verilerin ve mahremiyetin korunmasının çok önemli hale geldiği dijitalleşme söz konusu olduğunda geçerlidir. Bu nedenle, transatlantik veri akışları için yeni bir çerçeve üzerinde prensipte bir anlaşmaya vardığımız için çok memnunum. Bu, AB ve ABD arasında öngörülebilir ve güvenilir veri akışlarını mümkün kılacak, mahremiyet ve sivil özgürlükleri koruyacak. Komiser Reynders ve Sekreter Raimondo'ya dengeli ve etkili bir çözüm bulmak için geçen aylarda gösterdikleri yorulmak bilmez çabalar için gerçekten teşekkür etmek istiyorum. Bu, ortaklığımızı güçlendirme konusunda yeni bir adımdır. Güvenlik ile mahremiyet ve veri koruma hakkını dengelemeyi başarıyoruz.

 Sayın Başkan, sevgili Joe,

Putin, zamanı, başka bir çağa, acımasız güç kullanımı, güç politikaları, etki alanları ve iç baskı çağına geri döndürmeye çalışıyor. Başarısız olacağına eminim. Barışçıl, müreffeh ve sürdürülebilir bir gelecek oluşturmak için birlikte çalışıyoruz. Ve biliyorum ki başaracağız.

Çok teşekkürler.